14 Mayıs merakının nedeni: Kıbrıslılar yerine Türkiye ile kader birliği

Oz Karahan

Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (14.05.2023) – “Türkiye’de başa kim geçerse geçsin Kıbrıs politikası değişmez” diyor çoğu Türkçe konuşan Kıbrıslı haklı olarak.

Haklı olarak çünkü 1974 yılındaki Kıbrıs’ın işgalinden sonra Türkiye’de 11 genel seçim, 6 cumhurbaşkanlığı değişimi ve bir de ABD destekli askeri darbe meydana geldi.

Bu dönemlerde Türkiye’nin yönetimini sosyal demokrat sözde “solcular”, İslamcılar, neoliberaller ve merkez-sağ hükümetler olmak üzere çeşitli gruplar eline aldı ve Kürt sorunu da dahil olmak üzere her konuda keskin siyasi pozisyon değişimleri yaşandı.

Ve bu dönemlerin hepsinin Kıbrıs politikası ayrı ayrı yıkıcı oldu.

“Solcu” geçinen işgal etti ve yerleşimci sömürgeciliğini başlattı, 12 Eylül askeri darbesi işgal rejiminin ismini “KKTC” olarak değiştirdi, neoliberal olan ise Türkçe konuşan Kıbrıslıları “yem ve suya” bağladı.

Yazımın başında belirttiğim gibi çoğu Türkçe konuşan Kıbrıslı Türkiye’deki seçimlerin kendileri için bir değişikliğe neden olmasının “eşyanın tabiatına aykırı” olduğunu bilse de bazıları bugünkü seçim için heyecanlı!

İşte bu heyecan aslında Kıbrıs’ı özgürleştirmek için önümüzdeki en büyük engel.

Çünkü o heyecan bazılarının Türkiye ile bilinçaltlarında veya bilinçli yaptıkları “kader birliği”nin bir sonucu…

Bugün içlerinde hissettikleri o heyecanın onda birini bu adayı paylaştıkları ve Kıbrıslıların ezici çoğunluğunu oluşturan Rumca konuşan Kıbrıslılar için hissetselerdi neler olmazdı.

Bu adada Kıbrıslı kimlikleriyle var olabilmelerini sağlayacak tek şeyin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığı olduğunu anlayabilselerdi ve Rumca konuşan Kıbrıslıların da arzuladığı eşit yurttaşlık temelinde “normal” bir devlet için mücadele etselerdi…

“Eşit yurttaşlık”.

Bunu unutmayın!

Demokrasinin temeli olan bu kavramı reddedip yerine “etnik kotalar” ile bezeli “iki toplumlu iki bölgeli” çözümler isteyen Türkçe konuşan Kıbrıslıların sesinin çok çıkması yüzünden kaybettiğimiz memleketimiz…

Bu akşam Türkiye’deki seçimlerin sonucu ne olursa olsun “illegal yerleşimcilerin” Lefkoşa’nın işgal altındaki sokaklarında zafer turları atacağı vatanımız…

İşte bugünün bana düşündürdüğü şey bu!