Depremler ve seçimler

Oz Karahan

Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (12.02.2023) – Türkiye ve Suriye’de yaşanan acılar hakkında yazmayacağım.

Ateş düştüğü yeri yakar, bu bir gerçek.

Acı…

Ama insanoğlu kısacık ömrünü acıyla doldurmayı başarabilir mi?

Bu sorunun cevabı aynı coğrafyayı paylaştığımız bütün milletler için “evet” ne yazık ki…

Düşünüyorum, henüz 35 yani şairin söylediğine göre yolun yarısına gelmemiş biri olarak.

Yaşadığım yerlerde kaç deprem, kaç siyasi kriz, kısmen rejim değişimi hatta darbe denemesi bile gördüm.

Bizden önceki nesiller için bu sayılar daha da arttırılabilir.

Bu coğrafyanın acı “kaderi” hiç değişmiyor.

Çünkü o “kader”i yazan bizler değişmedik.

Sebep sonuç ilişkisi, nedensellik, olasılık.

Ben ilkokul ve lisede okurken bunların hepsini felsefe ve mantık derslerinde öğreniyorduk.

Bugün bunlar çocuklara öğretiliyor mu, bilmiyorum.

Aslında bunların okuyarak öğrenilebilecek şeyler olduğundan da pek emin değilim.

Hayatta kalma, güvende olma, refahı arama gibi duyguları evrim genetiğimize kodlamış olması gerekmekte.

Ama buralarda o kodlara neden rastlanmıyor?

Kaç acı gerek hatadan dönülmesi için buralarda?

Sebep…

Sonuç…

Örneğin nasıl Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yani devletimizi terk ederek baraka gibi bir yapıda yaşamayı tercih edebilir ki insan?

Aslında cevabı biliyorsunuz.

“Ganimet” dediğimiz şey Adıyaman’da çocuklarımızın altında kaldığı çürük otelin süslü dış cephe kaplaması gibi bir şey aslında.

BUGÜN YİNE OY KULLANDIK

Geçen hafta Kıbrıs’ın özgür bölgelerinde birinci turu gerçekleşen ve çok önceden ikinci tura kalacağını sizlerle paylaştığım seçim için bu hafta da oyumu kullanacağım.

Nikos Hristodulidis’in seçilmesine kesin gözüyle baktığımı bir senedir sizlerle paylaşıyorum.

Ama birinci turdan sonra özgür bölgelerdeki “sağ” ve “sol” siyasi elit gelecekleri için Andreas Mavroyannis için büyük bir kampanya yürüttü.

Bu kampanyaya başta Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği devletlerinin bir çoğu finansal ve siyasi desteğini esirgememekte.

Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki ABD ve AB devletlerinin elçileri herkesin duyabileceği şekilde Hristodulidis’in seçilmemesini istediklerini söyler oldular.

Ben seçimi Hristodulidis’in kazanacağını hala düşünsem bile demokratik bir ülkeye dış müdahalenin nasıl yapıldığını korkunç bir şekilde gözlerimle gördüğüm bugünleri hayatım boyunca unutmayacağım.

Bu seçim süreciyle ilgili konuşulacak ve yazılacak çok şey var.

Bunları ileride zaman zaman sizlerle paylaşacağım.