Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (12.12.2022) – Tarih: 30 Ağustos 1974…
Kıbrıs’ın Türkiye tarafından işgali devam ederken NATO planlarının taşeronlarından EOKA-B’nin hedefinde biri vardı.
O kişi EDEK lideri Vasos Lissaridis’ti.
Kıbrıslıların katledildiği ve tecavüze uğramaya devam ettiği o günde EOKA-B kalaşnikoflu haydutlarıyla Vasos Lissaridis’in aracına pusu kurmuştu.
Bu saldırıdan sonra arabayı kullanan EDEK’li şair Doros Loizou hayatını kaybederken, Loizou’nun eşi Vasos Lissaridis yaralı şekilde kurtulmuştu.
Şimdi bugüne, yani Aralık 2022’ye gelelim.
Kıbrıs Cumhuriyeti parlamentosu EOKA ve EOKA-B lideri Yorgos Grivas hakkında “vatan tarafından herhangi bir onura layık olmayacağı” noktasında bir karar alıyor.
Bu kararı AKEL, EDEK, DİKO, DİPA ve Ekologlar olmak üzere parlamento içerisindeki çoğu parti destekliyor.
Peki, bu karardan rahatsız olanlar ve protestolar gerçekleştiren grup ne yapıyor dersiniz…
EDEK’in ofisini ateşe veriyor!
Bu şaşırılacak bir şey değil elbet…
Çünkü bu topraklarda “iki devlet” ve “federasyon” gibi bölücü, ayrılıkçı idealler ve onların temelini oluşturan “etnik” milliyetçiliği savunanların hedefinde her zaman üniter devleti savunanlar olmuştur.
Bugün de EOKA-B destekçisi bir grup çoluk çocuk AKEL yerine 1960 yılında kurduğumuz üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamını savunan EDEK ve Ekologlar gibi partilere saldırmaktalar.
Çünkü biliyorlar…
Tüm etnik temelde çözüm arayanlar ile aynı saftalar.
1974 yılında hayatlarını kurtarmak için kendilerini ve silahlarını Türk askerine teslim eden AKEL’ciler yerine güçleri yetene kadar hem EOKA-B hem de Türk işgaline karşı savaşan EDEK militanlarını hedef almışlardı.
EDEK, Türkçe konuşan Kıbrıslılar tarafından bilinmeyen bir parti.
Çünkü AKEL’in eteğinin altında siyaset yapan Türkçe konuşan Kıbrıslı partilerin EDEK’in adını anması yasaklanmıştır.
İki devletçiliği savunanlar da tarihsel olarak “üçüncü dünya sosyalizmini” savunan bu partinin varlığının bilinmesinden rahatsızdı.
Geçtimiz sene bu yüzden “‘EDEK’ diye bir parti var” başlıklı yazımda sizlere bu partiden bahsetmiştim.
Hatırlarsanız yakın zamanda “Dillirga savaşçıları” diye EDEK’li kızıl bereli militanların fotoğraflarını piyango bileti üzerinde kullanmıştı KKTC sahte devleti.
Bu konu hakkında da ““Erenköy” savaşı, Che Guevara, piyango bileti” başlıklı yazımı tekrar okuyabilirsiniz.
Uzun lafın kısası bugün “iki toplumlu iki bölgeli” bölücü, ayrılıkçı ve apartheid çözümlerini savunanlar geçmişte de hep konforlu bölgelerde siyaset yapmışlardı.
Tüm Kıbrıslılar olarak bu konforlu bölgelerden ve “etnisite” temelli çözümlerden uzaklaşıp “bir vatandaş bir oy” temelli normal, modern ve çoğulcu bir demokrasi hedefiyle bir mücadele vermediğimiz sürece de bu topraklarda “Kıbrıslı” bir geleceğin olmayacağını anlamak mecburiyetindeyiz.