‘Emekli ikramiyesi’ için değil, gençlerin kendi gelecekleri için mücadele

Oz Karahan

Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (30.05.2022) – Bu Memleket Bizim Platformu…

Toplumsal Varoluş Platformu…

Demokrasi ve İrade Platformu…

Çözüm ve Barış Platformu…

Birleşik Kıbrıs Platformu…

Toplumsal Hareket Platformu…

Sendikal Platform…

Ve daha onlarcası…

Bu yazdıklarım hafızamda olanlar değil, otuz saniyemi vererek yaptığım araştırma sonucunda karşıma çıkanlar.

Hepsinin içinde aynı particikler, aynı sendikacıklar, aynı örgütcükler.

“Kombinler” farklı ama…

Türkiye hafifçe eleştirileceği zaman farklı bir particik-sendikacık-örgütcük kombininin oluşturduğu platform devreye giriyor.

Türkiye yerine UBP ya da Ersin Tatar eleştirileceği zaman daha zengin bir kombin…

Hepsinin buluştuğu ortak nokta ise kıytırık bildirilerdeki cümlelerin başlangıcı.

“Bu toprakları vatan bilen” diye başlayan cümlelerle insanlığa karşı işlenmiş yerleşimci sömürgeciliği suçu aklanmaya çalışılıyor “oy” için…

“Bizim Türkiye devleti ile problemimiz yok” diye başlayan cümleler ile de işgalci aklanıyor kişisel “istikballer” için…

Her gün yeni bir platform, yeni bir bildiri ve yeni bir yürüyüş…

Ay yıldızlı bayraklar ile donatılmış yürüyüşler.

Tüm bunlar üzerine yazmak veya bunları düşünmek bile artık anlamını yitirirken, bir şey hala can acıtıyor…

Gençlerin geleceklerini ellerinden alan “emekli ikramiyesi” mücadelesi veren ebeveynlerinin peşinden gitmeleri can acıtıyor!

Radikallikten korkan, işgale ve statükoya razı, istilacının dilini kullanmaya meraklı olmaları can acıtıyor!

Bu topraklarda “yok oluşa hayır” pankartlarının altında oturmak yerine, bu toplumun Kıbrıs Cumhuriyeti’ni terk ettiği 1963 yılından beri “var olmadığını” anladığımız zaman bir şeyler değişebilir…

Ama bunun için o gençler ebeveynlerinin emekli ikramiyesi için değil, kendi gelecekleri için mücadele etmek zorundadır.