Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (15.05.2022) – Yaklaşık iki senedir bu köşeden bir şey iddia ediyordum.
Tüm federalist Türkçe konuşan Kıbrıslı siyasi partilerin tarihleri boyunca peşinden koşturdukları AKEL’in Cumhurbaşkanı adayı hakkında bir iddiaydı.
2023’te yapılacak seçimlerde AKEL’in adayının yine tüm federalistlerimizin “faşist” olarak damgaladığı DİKO’nun lideri Nikolas Papadopulos olacağı iddiamdan söz ediyorum.
“Şimdilik” bu iddiam doğru çıkmadı, kabul ediyorum.
Ama iddia ettiğimden de daha omurgasız bir hareket yaptı AKEL…
İşgal bölgesindeki kuyrukçularından ses var mı?
Tabii ki hayır.
Evet, AKEL’in 2023 seçimlerindeki Cumhurbaşkanı adayı Andreas Mavroyannis!
Yani DİSİ’li ve şu andaki Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in müzakerecisi Andreas Mavroyannis.
Takip etmeyenler için Kıbrıs’ın özgür bölgelerindeki Cumhurbaşkalığı seçimlerindeki son durumu kısaca özetleyim.
İmza attığı skandallarla koltuğunu bırakacak olan Anastasidadis’in partisi olan DİSİ ile organik bağlantılı Mavroyannis’i de sayarsak dört aday çıkmış durumda.
Ve bu adaylardan iki tanesi güçlü.
Birincisi partinin mevcut lideri Averof Neofitou.
İkincisi ise Anastasiadis’in ekibinde yer almış Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis.
Uzun lafın kısası Rumca konuşan Kıbrıslıların en büyük siyasi partisi ve statükonun garantisi olan yapılarından biri paramparça.
Bu durumda bu yapının sözde “ezeli rakibi” olan ana “muhalefet”in kazanma şansı çok yüksek olan seçime kendi adayıyla girmesi beklenir.
Tabii bu söylediğimiz “muhalefet”in iktidardan daha büyük bir statüko savunucusu olmadığı yerler için geçerlidir.
AKEL’in daha önceki iki seçimde hiç şansı olmayan Stavros Malas’ı aday olarak belirlemesi ve bu seçimde Mavroyannis gibi hem parti dışından hem de Kıbrıs konusu haricinde bir iddiası olmayan birini aday göstermesi şaşırtıcı değil.
Çünkü kendi adaylarının seçilmesi halinde kuyrukçularının boş hayallerini de karşılayamayacağını bilmekte…
Neydi o boş hayal?
2004 yılında AKEL’in kendisinin bile desteklemediği “federal Kıbrıs” hayali.
İşgal bölgesindeki rejimin “cumhurbaşkanı” diye adlandırdığı sahte koltuğun aksine, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanlığı makamı ülkenin bütün sorunlarından mükellef.
Çünkü çoğu Türkçe konuşan Kıbrıslının her zaman unuttuğu bir gerçek var.
Kıbrıs Cumhuriyeti başkanlık sistemine sahip olan bir devlettir.
Ve buradaki seçimlerde Kıbrıs konusu halkın seçim yaparken göz önünde bulundurduğu konuların sonunda gelmekte.
Çünkü gerçek bir devlet yönetilirken ekonomi, güvenlik, sağlık ve genel olarak refah ile ilgili konularla birilerinin ilgilenmesi gerekmektedir.
Uzun lafın kısası her zaman söylediğim gibi Kıbrıs’ta tarihi boyunca her zaman statükonun en büyük nedeni olan AKEL Kıbrıslıları yine şaşırtmadı.
İşgal bölgesindeki kuyrukçularının sessizliği de öyle!