Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs’ta “henüz” Türkiyeli partisi istemiyor

Oz Karahan

Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (05.12.2021) – Kıbrıs aynı filmi seksenli yıllar ve doksanlı yılların başında da görmüştü.

Seksenli yılların ortasında Türkiyeli illegal yerleşiklerin partisi olarak kurulan “Yeni Doğuş Partisi” doksanlı yılların başında Demokrat Parti’ye katılmıştı.

Geçtiğimiz yıllarda kurulan ve yine Türkiyeli illegal yerleşiklerin kurduğu “Yeniden Doğuş Partisi” ise bugün hala ayakta.

Ancak ikiye bölünen partinin bir bölümü Ulusal Birlik Partisi’ne katıldı bile.

Partinin ana kadrosu ise seçimlere yalnız girecek ve yüksek ihtimalle büyük bir hezimet yaşayacak.

Bir sene önce bu partinin büyüyüp sözde meclis ve hükümette güçlü bir yere sahip olacağını düşünüyordum.

Ama her zaman aklımda olan bir şüphe vardı.

O da Kıbrıs sorununun uluslararası ayağında böyle bir durumun Türkiye’nin çıkarına olup olmayacağı konusuydu.

Bugün görülüyor ki Türkiye “henüz” böyle bir şey istemiyor.

Bahsi geçen partiden ayrılan grubun Ulusal Birlik Partisi’ne katılmasının arkasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’taki valilik görevini yürüten sözde elçiliği olduğu aşikar.

Ve bu çevrelerde konuşulan şey, Türkiye’nin adanın askeri, siyasal ve iktisadi olarak tam kontrolü altına aldığı kuzey topraklarında güçlü bir illegal yerleşik “tabelası” birkaç sene daha istemediği.

Bunun iki sebebi var:

İllegal yerleşiklerin geçtiğimiz senelerde kurdukları siyasal birlik ile sözde seçimlerde alabilecekleri bir zaferin sağcı-beyaz solcu farketmeksizin tüm Türkçe konuşan Kıbrıslılarda oluşturacağı tepki.

İkinci sebep ise son zamanlarda uluslararası toplumun biraz daha ilgisini çekmiş olan Kıbrıs’taki “yerleşimci sömürgeciliği”ni tasdikleyecek görüntüler için biraz daha beklemek istemesi.

Şu anda “Kıbrıslıların” Ulusal Birlik Partisi neredeyse hiçbir zaman olmadığı kadar Türk hükümetinin emrindeyken, Türkiye’nin bir maceraya girmek yerine, zaten entelektüel açıdan pek hazzetmedikleri eğitimsiz illegal yerleşikleri ön plana çıkarmak istememesinden normal bir şey olamaz.

Kıbrıslı işbirlikçileri içinde konsolide edip vitrin yaptıkları bir partiye sözde hükümet olmaları için ihtiyaç duydukları illegal yerleşikleri yamalayarak aynı tezgahı kuruyorlar anlayacağınız.

Her zaman olduğu gibi TC “elçiliğini” hiç yormayan kişiler ise adadaki sözde solcu Kıbrıslılar.

Onlar da üç-beş koltuk için direktife bile ihtiyaç duymadan illegal yerleşikleri listelerine koyabilmek adına büyük bir yarış içerisine girdiler zaten.

Bu tiyatroya alet olmayarak boykot hazırlığında olan Kıbrıslılar ise örgütsüz ve uluslararası toplumun haberi olmayacağı bir boykotun hiçbir şeye yaramayacağını anlamaları gerekmektedir.