Kara listedeki “saatli bombalar”

Oz Karahan

Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (17.10.2021) – Kendime kızdığım konular var…

Yazılarımda ya da siyasal faaliyetlerimde “dış güçler” ve “emperyalizm” gibi terimleri çok kullandığım zamanlar mesela…

Özellikle katıldığım uluslararası toplantılar ve konuşma yaptığım konferanslar sonrasında kendime çok kızıyorum…

Doğal olarak Kıbrıs konusunu yabancılara anlatırken kendi toplumumun ıskartalığına değinmem gerektiği kadar değinemiyorum.

Bunun sebebi insanlarımı aklamaya çalışmak değil tam olarak aslında, konuyu dağıtmak istememem.

Ancak kendimi bildim bileli Kıbrıs hakkında emin olduğum bir gerçek var.

O da memleketimizin bağımsızlığının ve özgürlüğünün önündeki en büyük engelin Kıbrıslıların kendisi olduğu…

İşbirlikçilik bu topraklarda her zaman olmuş…

Gavur İmam Rumca konuşan ve Türkçe konuşan Kıbrıslıları örgütleyip Osmanlı İmpatorluğu’na karşı mücadele verirken karşısında Ortodoks Kilisesi’ni bulduğu günden, Derviş Ali Kavazoğlu’nun TMT’ye tabi olan arkadaşlarının kendilerini kanıtlamak için Kavazoğlu’nu katlettikleri güne ve tabii ki bugüne kadar…

İşbirlikçilik ve ihanet…

Bazen ise sözde yoldaşların silahından çıkan kurşunlar…

Bu mücadelenin içerisine girdiğim günden beri neler gördü gözlerim…

Her gün işittiğim soruların başında neden bu mücadelenin “içindeymiş gibi görünen” çoğu kişiye mesafeli durduğum oluyor…

Bunun cevabı “saatli bombalar”dan uzak durmak istemem.

Belki Türkiye’de yetişmiş ve binbir çeşit insanın arasında hayatını devam ettirmeyi öğrenmiş olmanın verdiği bir şey, belki de dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamış olmanın bir katkısı.

Ama o “saatli bomba” olarak tanımladığım insanları etrafa yaydıkları kokudan ve korkudan anında fark edebiliyorum.

Saatli bombaların bazı ortamlarda bulunurken en büyük motivasyonları “kişisel çıkarları” oluyor.

Motivasyonları ne olursa olsun saatli bombaların ortak özelliği bir gün patlayacak olmaları…

Motivasyonları ve konjonktürel olarak bulundukları yer çeliştiği zaman…

O yüzden Türkiye’nin kara listesinde olduğu ortaya çıkan bazı kişilerin kara listenin sahibi Türkiye yerine Avrupa gazetemize saldırılarına şaşırmadım.

Bekliyordum…

Saatli bombaların huyudur fırsat kovalamak.

Kıbrıs’ın özgür bölgelerinde bir kariyer için AKEL’in kapısından ayrılamayıp aynı zamanda Türkiye’de olası bir kariyer fırsatı için çok dikkatli davranmaları mesela.

Sembolik olarak bir örnek verdim sadece.

Sembolik planları altüst olunca ise…

Bom!

Tarih bir kere daha tekerrür ediyor…