“EDEK” diye bir parti var

Oz Karahan

Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (04.10.2021) – Kıbrıs’ta 1974 yılının “15-20 Temmuz arasında yaşananlar” hakkında yazdığım yazının ardından EDEK ile ilgili birçok soru aldım.

Kıbrıs’ın en önemli siyasi partilerinden olan ve sosyalist siyasi figürlerini yaratmış bu parti hakkında ne yazık ki Türkçe konuşan Kıbrıslı toplumunun pek bir fikri yok.

AKEL’ciliğin pençesinden kurtulamayan Türkçe konuşan Kıbrıslı siyaseti, insanlarımıza Rumca konuşan Kıbrıslıların diğer siyasi hareketleri hakkında yanlış bilgiler vermek adına her zaman bir araç olmuştur.

1974 yılında yaşananlar bunun önemli bir örneği aslında…

Yunan cuntasının Kıbrıs’ta organize ettiği darbe girişimi sırasında hem darbecilere hem de Türk işgalcilerine karşı mücadele veren tek siyasi örgüt EDEK’ti çünkü.

Hepimizin tanıdığı bir AKEL’ci vardır “Türk askeri geldiğinde mutluyduk, gidip onlara teslim olduk” diyen…

İşte bu sebeptendir ki 1974 yılında NATO tarafından organize edilen Yunan darbesi ve Türk işgali piyesinden hemen sonra EOKA-B’ciler tarafından öldürülmek istenen siyasi lider Vasos Lissaridis olmuştur.

30 Ağustos 1974 günü şair Doros Loizou ile eşi ve EDEK lideri Vasos Lissaridis aynı aracın içinde seyahat ederken Lissaridis’i öldürmek için pusu kurmuş Kalaşnikof tipi otomatik silahlı kişiler tarafından saldırıya uğramıştı.

Bu saldırıdan sonra arabayı kullanan EDEK’li şair Doros Loizou hayatını kaybederken, Loizou’nun eşi Vasos Lissaridis yaralı şekilde kurtulmuştu.

O günden beri Doros Loizou bir halk kahramanı olarak kabul edilmektedir Rumca konuşan Kıbrıslılar tarafından.

2015 yılında ise her sene EDEK tarafından verilen Doros Loizou Ödülü Şener Levent’e takdim edilmişti.

EDEK, “Merkezin Birleşik Demokratik Birliği” adıyla Vasos Lissaridis tarafından “üçüncü dünya sosyalizmi” ve anti-emperyalist çizgide bir parti olarak 1969 yılında kurulmuştu.

2000 yılında parti ismini “Sosyal Demokratlar Hareketi – EDEK” olarak değiştirmiştir.

Vasos Lissaridis kişisel olarak dünyadaki birçok anti-emperyalist lider ile yakın ilişkisi olmuş bir siyasi karakterdi.

Hatta o kadar ki tüm dünyada komünist partiler anti-emperyalist cepheler ile ilişkileri elinde tutarken, Kıbrıs’ta bu ilişkiler AKEL tarafından değil Makarios ve EDEK tarafından sağlanmaktaydı her zaman…

Geçtiğimiz aylarda yayınlanan “NATO Zirvesi ve Kıbrıs konusu” başlıklı yazımda bu konuya değinmiştim.

EDEK’in Kıbrıs sorununa bakışındaki genel çizgisi, üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’nin korunması ve dünya üzerinde neredeyse tüm devletlerde uygulanan modern çoğulcu demokratik bir yapıya, yani “bir vatandaş bir oy” sistemine geçişinin sağlanmasıdır.

Bugün Kıbrıs siyasi tarihinin en önemli aktörlerinden biri olan bu parti ne yazık ki lideri olan Marinos Sizopulos’un yaptığı hatalar yüzünden parçalanmanın eşiğinde…

Kurulduğu ilk günden beri “tutarlı” bir şekilde mücadelesini veren sayılı Kıbrıslı siyasi hareketten biri olan EDEK’in varlığının devamının, her ne kadar tüm konularda aynı düşünmesek de bu topraklar ve Kıbrıslılar için çok değerli olduğunun altını çizmek isterim.