Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (30.08.2021) – Rumca konuşan Kıbrıslı statükocu siyasi cepheler kaynıyor, Türkçe konuşan Kıbrıslı statükocu siyasi cepheler şimdilik ölü taklidi yapıyor…
İki tarafta da kendi içinde büyük yıkıntı ve depresyon haline bürünmüş olanlar statüko cephesinin “iki toplumlu, iki bölgeli federasyon”cu kanatları.
Kıbrıs’ın özgür bölgelerinde AKEL ortalığı ayağa kaldırarak “Anastasiadis Türkçe konuşan Kıbrıslılara veto yetkisini nasıl teklif edebilir” şeklinde propaganda yürütmekte.
Kıbrıs’ın işgal bölgelerinde ise sabah akşam “Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasından kaynaklanan haklarımız” deyip o anayasayı ve devleti federasyon ile değiştirmek için and içmiş kanatlar kara kara düşünmekte.
Düşündükleri şey eğer Rumca konuşan Kıbrıslı toplumunun lideri Nikos Anastasiadis söz verdiği gibi bu öneriyi Birleşmiş Milletler’e götürürse ne olacağı…
Nikos Anastasiadis önümüzdeki günlerde Ulusal Konseyi topladıktan sonra açıklayacağı plan sonrası kuzeyde yani işgal bölgesinden de sesler yükseleceğe benziyor.
İki ihtimal var…
Ya Anastasiadis söylediklerinin arkasında duracak ve konuyu Birleşmiş Milletler’e taşıyacak, ya da geri adım atacak.
İlk senaryo ile birlikte AKEL ve işgal bölgesindeki tüm federalist siyasi partiler, iki devletçiler gibi 1960 anayasasını kötüleyemeyecekleri için farklı bir strateji içine girecekler.
O da koro halinde “resmi tarih okuyuculuğu”.
Birbiri ardına gelecek açıklamalarda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “yalnızca” Rumca konuşan Kıbrıslılar yüzünden yıkıldığı saçmalığı resmi tarih masalları ile anlatılacak.
İşin “tuhaf” tarafı, bunların ağabeyi AKEL de güneyde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin nasıl Türkçe konuşan Kıbrıslılar tarafından yıkıldığını anlatıyor olacak bugünkü gibi.
DİKO da AKEL’in yanında bu tartışmalar içerisinde.
Neden mi?
Bunu aslında size 29 Haziran 2020 tarihinde Avrupa gazetemizde yayınlanan “AKEL ve cumhurbaşkanı adayı ‘Papadopulos’” başlıklı yazımda anlattım.
Daha hiçkimse seçimleri konuşmazken, bugünden tam bir sene ve iki ay önce…
AKEL’in seçimleri kazanabilmesinin imkanı olmadığı için DİKO ile işbirliği yapacağını öngörmüştüm.
Bunu tabanını üzmeden yapabilmek için bir bahane arıyordu AKEL ve 1960 anayasasına dönüş konusu tam işine gelen bir konu oldu.
Bu konu seçime kadar devam ettirilecek ve Kıbrıs yine her zaman olduğu gibi toplumların siyasi elitleri, ganimetçiler ve federalist fon avcıları tarafından feda edilecek…
Peki Kıbrıslılar olarak egemenlerin oyununu ilk defa bozabilecek miyiz dersiniz?
Kıbrıs için tek çözüm konsesyonalizm, yani Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüştür!
