Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (05.04.2021) – Filistin ve Kıbrıslıların mücadeleleri ve kaderleri önümüzdeki aylarda Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde birleşecek.
Çünkü mahkemenin, Türkiye’nin de İsrail ile aynı savaş suçlarını işleyip işlemediği konusunda yargılamayı başlatıp başlatmama konusunda karar vermesi bekleniyor.
Komşu topraklar, kardeş halklar bu defa birlikte haklarını aramaya çalışacaklar uluslararası hukukun önünde.
İki konu:
İşgal ve illegal yerleşik politikası…
Kıbrıslılar Birliği kuruluşu içinde bulunduğu uluslararası cephelerde Filistinliler ile birlikte hareket halinde.
Türkiyeli devrimci Deniz Gezmiş’in de üyesi olduğu ve saflarında mücadele verdiği Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve onun uluslararası kanadı diyebileceğimiz Samidoun örgütü ile birçok platformda birlikteyiz.
Her zaman söylediğim gibi tüm Kıbrıslıların ama özellikle Türkçe konuşan Kıbrıslıların varlığını devam ettirebilmesinin tek çaresi örgütlü diplomasi ve uluslararası ilişkilerdir.
Bu konuda işgal bölgesinde ve özgür bölgede neredeyse tek, çok yönlü çalışma yapan kuruluşun içinde yer almak ise bize çok önemli katkılar yapmakta.
Örneğin siyasi ve kültürel olarak bize öğretilen jeopolitik konumumuz Avrupa ile aslında ne kadar uzak olduğumuzu her defasında hatırlatmakta.
Nerede olduğumuzu Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin bir parçası olan kişilerle Doğu Akdeniz hakkında konuşurken yeniden hatırlamak benim için önemli.
Sizlerle de unutmamanız için paylaşmak isterim…
Bu mücadeleci halkın mücadeleci örgütleri geçtiğimiz günlerde Doğu Akdeniz konusunda açıklama yaptılar.
“EastMed boru hattının inşasına karşı mücadeleyi kabul ediyor ve destekliyor ve dünyadaki tüm ilerici, radikal ve devrimci güçleri bu mücadeleye katılmaya teşvik ediyoruz” diyorlar.
Bu projeyi “EastMed fosil emperyalist projesi” diye adlandırıyorlar.
Net ve ilerici bir duruş.
Çevreci ve en önemlisi anti-emperyalist…
Kendileri ile bu konuda ortak çalışma yapacağız.
Kıbrıs’ta cehennemin içinde böyle net bir duruş gösterebilen var mı?
AKEL adındaki siyasi partinin CNN Türk’te canlı yayına çıkıp “biz parti olarak EastMed’i istemiyoruz, yarın federasyon olursa bu gazın Türkiye üzerinden gitmesini istiyoruz” demesinin üzerinden çok geçmedi.
İşgal bölgesinde de yarı zamanlı çevreci olan Kıbrıs Cumhuriyeti düşmanı cepheler dakika başı “anlaşma olursa Türkiye de kazanır, gaz oradan gider” gibi komik edebiyatlar ile Türkiye’ye dış siyaset ve kalkınma dersi vermeye devam ediyorlar.
Uzun lafın kısası, bağımsız Kıbrıs talebi yurtsever bir talep olduğu kadar ilerici bir taleptir.
Bu sebeple her konu için olduğu gibi bu konuda da anti-emperyalist ve çevreci bir perspektif ile coğrafyamızda bizim gibi ezilen halklar ile ortak bir mücadele veremezsek zafere ulaşabilmemizin imkanı yoktur.
Sizleri bu köşeden konu ile ilgili zaman zaman bilgilendirmeye devam edeceğim.