Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (15.03.2021) – Dünyadan ve en önemlisi diğer yarısından tam manasıyla kopuk olan adanın işgal altındaki kuzey yarısında pek konuşulmasa da haftalardır Yunanistan’daki devrimciler bir mücadele vermekte.
Mücadelenin fitilini ateşleyen olaylardan biri de 17 Kasım Devrimci Örgütü üyelerinden Dimitris Kufodinas’ın açlık greviydi.
Hükümetteki Yeni Demokrasi partisinin hamlesiyle, doktorlarının onaylamamasına rağmen cezaevi koşulları değiştirilen Kufodinas için ülkedeki tüm sol güçler bir araya geldi.
Solun içindeki parçalanmışlık noktasında dünyanın geri kalanını aratmayan Yunanistan’da sol neredeyse bir konuda tekrar birleşmiş oldu.
Sempati duyanı kadar duymayanı da olan 17 Kasım Devrimci Örgütü’nün üyesi Kufodinas için faşizme karşı birleşen Yunan halkı bir mücadele birliği örneği gösterdi.
Geçtiğimiz günlerde Yunanistan Komünist Partisi ve genel olarak solunun Kıbrıs konusunda nasıl üniter devlet fikrini savunduğunu anlatmıştım.
17 Kasım Devrimci Örgütü hakkında konuşacağımız zaman bu konuya tekrar değinmemiz gerekiyor çünkü onların da duruşu aynı yönde.
Yunan toplumundan hem Türkçe konuşan hem de Rumca konuşan Kıbrıslıların öğreneceği birkaç şey var.
Hatta buna Türkiye toplumunu da katabiliriz.
Yazımın başında bahsettiğim solun aynı hastalıklarına sahip olsak da, Yunan halkı mücadeleden korkmayan bir halk.
Örneğin Türkiye’de devam eden Boğaziçi Üniversitesi protestolarını ele alalım.
Bu olaylarda Türk halkının verdiği mücadelenin niteliğini analiz edebilmemiz için Yunanistan’daki öğrenci hareketlerini biraz tanımanız yeterlidir.
Çünkü Yunanistan’da sabah haberlerini açtığınızda üniversite öğrencilerinin rektörün makamını bastığını, duvarlara sloganlarını yazdıktan sonra rektörün boynuna mesajlarını asıp yanında fotoğrafını çektiğini görebiliyorsunuz.
Tabii her zaman söylediğim gibi, özellikle işgal bölgesi gibi kansız soykırımın uygulandığı yerde ve demografik yapının yarısına bile yakın olmayan bir toplumun sokak mücadelesi ile birşeyler başarabilmesinin imkanı yoktur.
Ama en azından Yunanlardan, gerektiği zaman nasıl birlik olunması gerektiği noktasında birşeyler öğrenebiliriz.
Bu köşeden Yunan devrimcilerinin verdiği mücadeleyi selamlıyorum.
Bu oluşan birlik ile mücadelelerini topraklarında bulunan ABD üslerine karşı vermeye de odaklanacaklarını umut ediyorum.
