Kıbrıs: Kelimelerin anlamını yitirdiği yer

Oz Karahan

Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (29.11.2020) – Dünya üzerinde sözcüklerin anlamını daha fazla yitirdiği başka bir toprak parçası yoktur herhalde Kıbrıs kadar.

Beni her zaman en çok düşündüren şeylerden biri olmuştur bu hep.

Güzel linobambakiliğin getirdiği çirkin bir “özellik” aslında bu.

Türklük veya Müslümanlık gibi terimleri çok kolay kullanabilme mesela…

Osmanlı zamanında vergi vermemek için imparatorluk memurlarına kolaylıkla söylüyordu ecdadımız bu sözcükleri kendilerini tanımlamak için.

Çünkü arkasından bir sorgulanma ile karşılaşmadan gayrimüslimlerin ödeyeceği vergilerden kurtuluveriyorlardı.

Bu durumun günümüzde geçerliliğini kaybetmesi ise çok normaldir.

Çünkü bu sözcükler ile kendilerini tanıtanlar da, o sözcüklerin gerçek sahipleri de birbirini tanımaya başladı dünyanın küçülmesi ile.

Yüzyıllarca çıkarları için bu sözcükler ile kendilerini tanıtan Kıbrıslıların foyası ortaya çıktı böylelikle.

Olmuyordu…

Kıbrıslıların görünüşlerinden konuşmalarına, kültürlerinden dünyaya bakışlarına kadar olan farklılıklar o sözcüklerin sözlük anlamlarını yazanlar tarafından kabul görmüyordu.

Öyle de olmalıydı zaten…

Sözcüklerin ağırlığını taşımayı reddederek sadece çıkarları için kullanmak kadar aşağılık bir şey var mıdır?

Kendine “Türk” diyen biri, bir Türk gibi davranmayı ve onunla birlikte gelen diğer ağırlıkları yüklenmek zorunda olduğu gerçeğini göz ardı ederek kimi, ne kadar kandırabilirdi?

Ya da Müslümanım deyip bunun getirdikleri ve ağırlığı hakkında bir fikrinin olmadığı ile övünebilir miydi artık?

Sözcükleri kendi çıkarları için kullanan insanların yaşadığı kimlik bunalımı da acı bir şeydir.

Bu durumu sadece “aidiyet tanımları”nın kullanımı ile yaşanmamakta aslında.

Sosyo-kültürel tüm terimler bu topraklarda kişisel çıkarlar ve prim malzemesi haline gelmiştir hep.

Her gün bir panelde ya da Avrupa Birliği hibeleri ile kurulmuş bir dernekte “kimlik” meseleleri hakkında atıp tutan insanlar örneğin…

Vergi vermemek için kimliğini değiştirenlerden AB’den fon almak için “kimlik pazarı”nda seyyar tezgah işletenlere geldik…

Dünyada eşi benzeri olmayan “Kıbrıslı” solcuları, sağcıları, vatanperverleri, devrimcileri, feministleri ve daha fazlasını anlatacak sayfalarca yazı yazabilirim ama gerek yok.

Söylemek istediğim şey basit aslında:

Sözcüklerin ve sıfatların ağırlıklarını yüklenmeden bir hayat yaşamaya devam etmek istemektir bugün Kıbrıslıların yaşadıkları bütün problemlerin temeli.

Ve yaşadığımız toplumsal yok oluşun nedeni…