Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (22.11.2020) – Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kontrolü altındaki bölgelerde gerçekleşecek olan seçimler yaklaşıyor.
Genel olarak ülkenin gidişatından memnun olmayan ve ana akım siyasi partilerden ümidini kesmiş gruplar ise kendi hareketlerini oluşturmaya başlamış durumda.
Bu yeni “hareket” ve “parti” akımının başını çeken ve halkın da beğendiği bir siyasi var:
Adı Anna Thealogou.
Benim de tanıdığım ve birçok konuda takdir ettiğim bir isim kendisi.
Yorgos Lillikas’ın başını çektiği Vatandaşlar İttifakı ile girdiği mecliste partisiyle yolunu ayırarak “Bağımsızlar” adında bir hareket oluşturdu.
Sosyal medyayı da aktif olarak kullanarak Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki yolsuzluklar ve eski kafa siyasete karşı bir duruş sergiliyor.
Bağımsızlar’a toplum tarafından ilgi olmadığını söyleyemem ama seçim zamanı yaklaştıkça daha da aktif olmaları gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle yaşadığımız pandemi döneminde çevrimiçi kampanyaların önemi bu kadar artmışken, genç ve dinamik bir ekip ile kendilerine artı puan kazandırabilirler.
“Bağımsızlar” dışında, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde kendini ilk kez gösteren Demokratik Cephe ya da kısa ismiyle DİPA da bu seçimlerden umutlu.
Bağımsızlar’ın aksine bu parti arkasında daha çok eski ve köklü siyasetçileri barındırıyor.
Çoğunluğunu DİKO, yani Demokrat Parti’den ayrılan siyasetçilerin oluşturduğu bu partinin başında ise Demokrat Parti eski lideri ve Temsilciler Meclisi eski başkanı Marios Garoyan bulunuyor.
DİKO’dan daha ılımlı ve Kıbrıs sorunu noktasında “Kıbrıslılık” bilincini daha çok öne çıkaran bir parti diyebiliriz.
Bu iki hareket-parti dışında ise birçok siyasi örgüt yasal olarak veya sosyal medya üzerinden kurulmuş durumda ve bu durum artacağa da benziyor.
Burada hepsinin isimleri vererek sözü uzatmak istemiyorum ama kokmuş siyasilerin yıllarca topluma yaşattıklarından dolayı insanlarda bir kımıldanma var.
Çevreciler, liberaller, Kıbrıs sorununa karşı değişik bakışı olanlar, 5G veya pandemi gibi konular ile kafalarını bozmuş olanlar ve daha fazlası…
Önümüzdeki aylarda adaylar birer birer ortaya çıktıkça ittifaklar da kendini göstermeye başlayacak.
Yazımı seçimlerde olacağına inandığım birkaç gelişme hakkında kehanette bulunarak bitireyim.
ELAM meclise giremeyecek…
Nikos Anastasiadis bir şekilde yeniden aday olacak…
Ve daha önce de yazdığım gibi AKEL, Cumhurbaşkanlığı için AKEL’cilerin “faşist” diye ambalajladığı Tasos Papadopulos’un oğlu Nikolas Papadopulos’u destekleyecek.
