Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (02.11.2020) – Tüm Avrupa’da olduğu gibi Kıbrıs’ın özgür bölgelerinde de korona virüs vakalarında ciddi bir artış söz konusuydu.
Bunun olmamasını beklemek zaten hayalperest bir yaklaşım olurdu aslında.
Çünkü yurtdışından gelen yolcuların geldikleri yerlerin ayrıldığı kategoriler bilimsel verilerden daha çok ekonomik verilere göre ayrılmıştı.
Hem de bütün bir yaz boyunca.
Örneğin tatilinden ödün vermeleri imkansız olan Alman halkı özellikle yaz sezonu sonunda tıklım tıklım uçaklarda Kıbrıs’ın özgür bölgelerine geldiler.
Ve inanması güç olsa da bu insanlardan ne uçağa binerken bir test istendi, ne de vardıklarında devlet tarafından bir test yapıldı.
Doğal olarak karantina gibi bir uygulama da olmadı.
Bu sebeple Avrupalı çalışanların asıl tatil sezonu olan Ağustos ve Eylül aylarında adaya gelenler sebebiyle yaşanan bir patlama olduğu açık şu anda yaşadıklarımız.
Tamamen ekonomik kaygılar ile halkın sağlığı hiçe sayılmaya devam etmekte bugün.
Şu anda bu yazıyı yazarken günde 20 bin vakanın çıktığı Almanya hala “A” kategorisi içinde bulunmakta.
Ve binlerce Alman turisti de hala Kıbrıs’ta…
Buradaki toplam vaka sayısı ise 4 bini geçmiş durumda.
Ofislerde ve işyerlerinde 8 metrekareye 1 kişi olması gibi kurallar yılbaşına kadar devam edecektir.
Aynı zamanda ani vaka artışı sebebiyle Limasol ve Baf’ta restoran, bar ve buna benzer eğlence yerleri saat 22:30’da kapanmakta ve saat 23:00 – 05:00 saatleri arasında da insanlara sokağa çıkması yasağı uygulanmakta.
Bu önlemin Larnaka ve Lefkoşa için de devreye gireceğini tahmin ediyorum önümüzdeki günlerde.
Ölü sayıları ile ilgili ise dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da doğru rakamların verilmediğini düşünmekteyim.
Aynı düşüncem vaka sayıları için de geçerli.
Bu düşüncemin gerekçelerini önceki pandemi yazılarımda detaylı bir şekilde anlatmıştım.
Bütün bu buhran ve ekonomik felaket elbette devletin kasalarına da yansımış durumda.
Şu anda işsizlik oranı yüzde 8’lerde olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin özgür bölgeleri, Avrupa Birliği ülkeleri ortalaması ile orantılı bir seyir izlemekte.
Ancak örneğin Yunanistan’da mevcut işsizlik oranı yüzde 16, ki bu durum onları Avrupa Birliği sıralamasının en altındaki ülke yapmakta.
Önümüzdeki dönemde devletin önceliği yine bu oranları zor da olsa koruyup, Kıbrıs Belgeleri (Cyprus Papers) skandalının da tetiklediği olası bir iflasın önüne geçmeye çalışmak olacak…