Konsesyonalizmden kanalizasyonalizme

Oz Karahan

Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (01.11.2020) – K-K-TC…

2011 yılında, zamanın Barış ve Demokrasi Partisi Milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde “Türkiye’nin kalın bağırsağı” dediği yer…

Burada gururların da utançlar gibi aynı öğeler ile betimlenmesi hep dikkatimi çekmiştir.

Kalın bağırsaktaki sahte Cumhurbaşkanlığı makamı için Kıbrıslıların umut bağladığı kişiler bile en büyük miraslarının “kanalizasyon” projeleri olduğunu söyler halkına…

Nereden nereye, nasıl ve ne zaman geldiklerini ise unutmuştur bu büyük ve bir türlü bitemeyen kanalizasyon şantiyesinde yaşayanların çoğu.

Bir zamanlar dünyanın saygı duyduğu bir cumhuriyetin, üniter ve “konsesyonal” Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit ortağı olduklarını mesela.

Bugün yönetiminden çekildiğimiz bu devlet altmışıncı yılını kutlarken bizim elimizdeki ganimetler ise suyunu çekmiş durumda.

“İki bölgeli, iki toplumlu, iki kurucu devletli” hayallerin peşinden kanalizasyon kokusunu ciğerlerine çeke çeke hayatlarına devam eden insanlarımızın sayısı geriye kalan ganimetlerden fazla.

Kanalizasyon şantiyesinin bu rahatsız edici kokusuna ise alışmış hepsi.

Ama atladıkları şey bu keskin kokunun kaynağının ne olduğu aslında.

Zehirlidir amonyak.

Kısa bir süre koklandıktan sonra tokat yemişsiniz gibi bir etki yaratır.

Sonra avare gibi dolanmanızı sağlar kimyasal yapısı itibarı ile.

Öldürmeyebilir ama ölü gibi yapar sizi.

Ne dediğini bilmez, ne yaptığını bilmez bir hale getirir.

Damarlara kadar işleyen amonyak hiperamonyemi ve mental geriliğe de sebep olur.

Fuhuş, kumar, kara para aklama…

İstila, linç, baskı…

Bütün bunlara göz yumabilmek için sağlam, yalnızca sağlam bir mideye değil, aynı zamanda bozuk bir mental ve ruhsal yapıya da sahip olunması gerekmektedir.

Çünkü bahsettiğimiz zaman az değil, 46 koca yıl!

46 yıl, sağlıklı bir insanın aynı şeyleri söyleyebilmesi, aynı rüyaları görebilmesi, aynı yalanlara inanması ve aynı mesnetsiz çözümlerin peşinden koşması için çok uzun değil mi?

Burada değil…

Konsesyonalizmden kanalizasyonalizme, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden K-K-TC’ye geçişi sindirebilecek kıvama gelen midelere ve zihinlere gelsin bu yazı.

Türk tezleri ile inşa edilmiş şantiyede yaşayan mutlu insanlarımıza…