Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (18.10.2020) – Rumca konuşan Kıbrıslı toplumu için #CyprusPapers yani Kıbrıs Belgeleri’nin ikinci dalga etkisi çok daha acı bir şekilde hissedildi.
Arkasında Türkiye’nin olduğu iddia edilen ve El Cezire’nin yayınladığı bu araştırma dosyasının ilk dalgasında Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından dünyanın dört bir yanında yolsuzluk gibi suçlardan aranan kişilere pasaport satıldığı ortaya çıkartılmıştı.
“Ortaya çıkartılmış” derken bunun dünya kamuoyu için olduğunu eklemek lazım.
Zira bu programdan kimlerin yararlandığı Rumca konuşan Kıbrıslı kamuoyu tarafından gayet iyi biliniyordu.
Bu araştırma dosyasının ikinci dalgasında ise El Cezire için çalışan kişiler kimliklerini gizleyerek yolsuzlukla suçlanan Çinli bir iş adamı gibi pasaport programından faydalanmak için temaslarda bulunuyor.
Bu gizli kamera ile kaydedilen temasların sonu Kıbrıs Cumhuriyeti Parlamento Başkanı Demetris Syllouris’e kadar gidiyor ve Parlamento Başkanı’nın pasaport satım işlerinde yer aldığı ortaya çıkıyor.
Pasaport satımı dediğimiz şey Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bugün yöneten Rumca konuşan Kıbrıslıların başlattığı “altın pasaport” programı aslında.
İlk dalgada büyük darbe yiyen siyasi elit bu ikinci ve çok daha ağır olan dalgaya yenilip geçtiğimiz hafta içinde bu programı rafa kaldırdığını açıkladı.
Şimdi içinizden “hak yerini buldu” dediğinizi duyar gibiyim.
Evet, haklısınız ama bunun ne kadar acı bir reçete olacağını size anlatmak isterim.
Bu program başlı başına Rumca konuşan Kıbrıslıların geçtiğimiz yıllarda Yunanistan ile birlikte yaşadıkları ekonomik krizden çıkış için başrolü oynayan programdı.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ekonomisinin temelini oluşturan inşaat ve turizm sektörlerinin temelini oluşturuyordu.
Limasol’da yapılan gökdelenler ve Baf’ta yapılan milyon Euroluk villaların alıcılarının “Kıbrıs aşığı” insanlar olmadığını bilmiyorsanız onu da size buradan söylemiş olayım.
Bu gayrimenkuller sadece ve sadece “altın pasaport” programından yaralanacaklara sunulmak için hazırlanan katalog ürünleriydi.
Sizce New York’ta bir gayrimenkul fiyatına Baf’ta villa alacak ve vaktini burada geçirmek isteyecek bir “iş adamı” var mıdır bu dünyada?
Bu hafta alınan karardan sonra Kıbrıs Cumhuriyeti’nde inşaat sektörünün önde gelen kişileri ile görüştüm ve aldığım cevap şu anda bitmeye yakın olan projelerin bir şekilde biteceği ama yeni başlamış dev projelerin durdurulacağı olduğuydu.
Elde kalanların nasıl satılacağı da meçhul.
COVID-19 sebebiyle içine gireceğimiz küresel krizden hemen önce Kıbrıs Cumhuriyeti’nin elindeki en güçlü kartı alınmış durumda.
Bu krizin geçtiğimiz yıllarda yaşanan krizden çok daha yıkıcı olacağı konusunda ise herkes hemfikir.
Geri sayım başlamış durumda…
Önümüzdeki dönemin ekonomik ve sosyal açıdan oldukça zor geçeceği kesin görünüyor.
Kısacası “winter is coming”…