Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (12.10.2020) – Kıbrıs’ın özgür bölgelerinde sandalyeleri terk edip bıraktığımız parlamentodaki Rumca konuşan Kıbrıslılara ait siyasi partilerin temsilcileri açıklama yapıyor…
“Türkçe konuşan Kıbrıslılar artık bir karar vermeli. Türkiye’nin ve Erdoğan’ın rejimi altında yaşamak mı, yoksa Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönmek mi?”…
Yine aynı parlamentoda bir yasa tasarısı görüşülüyor…
“İşgal rejiminin makamlarında görev yapmadıklarına ve güneye göç etmek zorunda bırakılan Kıbrıslıların mülklerinde hak iddia etmediklerine” dair belge imzalamayan tüm Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlarının, yurttaşlığı iptal edilmeli.
Barikatlardan geçiş artık eskisi kadar kolay değil bugün…
Geçip biraz nefes aldığınız Kıbrıs’ın özgür bölgelerini de unutacaksınız yakında.
Bu sefer kapalı kaldığınız yer 2000’lerin öncesi gibi değil ama…
Çünkü o zamanlar çocuğunuz okuldan eve sağ salim gelecek mi diye korkmuyordunuz…
Asgari ücretle geçinmeye çalışırken çocuğunuz devlet okuluna gitmesin diye dedesinden nenesinden sponsorlukla özel okullara göndermeye çalışmıyordunuz…
O zamanlar işgal bölgesinin sermayesi elinizdeydi, illegallere kulluk etmiyordunuz…
Yabancıların karnını doyuracak hapishaneler yaptırmıyordunuz çünkü ihtiyaç yoktu…
Oy kullandığınız zaman ortaya çıkacak sonuçtan bu kadar etkilenmiyordunuz, çünkü iradenizi bugünkü kadar kaybetmemiştiniz…
Ganimetler henüz bitmemişti, o yüzden karnınız doyuyordu…
Bugün bunların hepsini kaybettiniz.
Ve daha da çoğu yolda.
Bunlara neden olan şey artık o vermeniz gereken kararı erteleyip durmanız aslında.
Size hem Rumca konuşan Kıbrıslılar, hem de Türkiye tarafından sorulan “Kıbrıs Cumhuriyeti mi, Türkiye mi?” sorusunu cevapsız bıraktınız hep.
Çünkü bu ikisinin konforu terkedilemeyecek kadar tatlıydı.
Yıllarca ikisini de kullandınız.
Ama artık bir karar verme vakti.
Türkiye’yi yöneten AKP’nin en önemli isimlerinden Mehmet Metiner söyledi…
“Ekmeklerini de, sularını da biz veriyoruz, biz ne dersek onu yapacaklar”.
Rumca konuşan Kıbrıslılar da söylüyor…
“İkili oynamalarına izin vermeyeceğiz”.
Artık bir oyun kurucu değil, oyuncak olduğunuzu anlamanız gerek.
Ve en üzücü tarafı bu gerçeği değiştirmek yerine bu durumdan zevk alıyorsunuz.
Bugün işgalci Türkiye “iki devletli” bir çözüm istiyor.
Aynı memleketi paylaştığınız Rumca konuşan Kıbrıslılar ise “üniter” bir çözüm.
Siz ise boyunuza bakmadan “federal Kıbrıs”.
Hepsini istiyorsunuz.
Ama herşeyi kaybediyorsunuz.
Elinizde kalanları da kaybedeceksiniz yakında.
Vakit kalmadı artık, tercih zamanı…
O soruya bir cevap vermeniz gerek artık…
Ya Kıbrıs Cumhuriyeti, ya Türkiye Cumhuriyeti!