İşgale işgal denir

Oz Karahan

Oz Karahan – Afrika Gazetesi (13.10.2019) – Türkiye’nin Suriye topraklarına başlattığı işgal hareketi bütün dünyanın gündeminde. Dünya medyasının en önemli yayın organları bu işgalden söz ederken, Kıbrıs işgalini de anıyor yayınlarında.

Afrika gazetesinin Afrin’in işgali sırasında attığı manşet, bugün bütün dünyanın manşeti olmuş durumda. Tabii bu Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı histeri nöbetlerine sokmaya yetiyor.

21 Ocak 2018 tarihindeki Bursa mitinginde adadaki illegal yerleşiklerini gazetemize katliam için gönderen Erdoğan, şimdi de Avrupa’yı ülkesindeki Suriyeli göçmenlerle tehdit ediyor. Ne kadar tanıdık bir durum.

Bu işgale karşı en sert duruşu olması gereken Kıbrıslıların ise sesi her zamanki gibi çok cılız. İşgal bölgesindeki bu durumun sebebini ödleklik ve hainlik olarak ikiye ayırabilirken, özgür bölgede başka bir vurdumduymazlık havası var. Dünya’nın öteki taraflarında devasa Rojava’ya destek mitingleri yapılırken, Kıbrıs’ta ise buradaki bir avuç Kürdün eline verilen parti payraklarıyla bir miting yapılıyor. Akıl alır gibi değil. Bu mu “milli dava” savunmak? Bu mu 45 yıl önce yaşananları unutmamak? Bu mu insan olmak?

İşgal bölgesinde, işgale işgal diyemeyenlerin ağızlarından eksik etmedikleri o sözcük yine havalarda uçuşuyor. “Barış”. Bu güzel sözcük yine anlamını yitiriyor anlamsız insanların ağzında. Ortada haklı bir savaş yok, işgal var işgal! İnsanların topraklarından edildiği, küçük çocukları paramçarça olduğu, kadınlara tecavüz edildiği, insanlara işkenceye uğradığı bir işgal. Ve bunların hiçbiri toplum olarak bilmediğimiz şeyler de değil, 45 yıl önce gözünün önünde olan şeyler. Ne anlama geldiğini çok iyi bilmemiz gereken. Buna rağmen bir hamamböceği gibi “barış” deyip köşeye saklanmak yaptıkları tek şey çoğunun. Çünkü onları için hayat devam ediyor. Ya “federal çözüm ve barış” diyerek Avrupa Birliği’nden hibesini yeni almış, yada işgal bölgesindeki sahte koltuklar için ellerini avuşturmakta. Bir de bunların bir üst modelleri var ki onlarda işgale işgal diyemeyip, “savaşa hayır” diyenler. Onlarda kendilerine bakmayıp bu barış diyenleri korkaklıkla suçluyorlar bugün. Yazık.

Şaşırıyor muyum? Hayır. Neticede artık “hassiktir” bile diyemeyip onun yerine “Arif Hoca’nın dediğinden” diyen bir insan topluluğu işgal bölgesinde yaşayanlar. O kahraman ilan edilen sendikacıkların bağlı oldukları uluslararası federasyonlar bunu bir “işgal” olarak değerlendirirken, işgal bölgesinde sözde particiklerin gözlemci üye oldukları Avrupa siyasi grupları bunu bir “işgal” olarak değerlendirken hiçbirinin ağzını bıçak açmıyor. Geçen haftaki yazımda da değindiğim gibi işgal altında sözde siyaset böyle olur işte. “İcazetli”.

Yine değinmeden geçemeyeceğim bir konu var. Birkaç haftadır üstüste adı geçiyor ama yapabileceğim bir şey yok, istemeden de olsa bu barışçıların evlere şenlik Avrupa parlamenterinden söz etmek zorundayım yine. O federalist olan, hani ağzından çıkan her iki kelimeden biri o çakma ve komik İstanbul şivesiyle “fedaerasiyon” olan kişiden söz ediyorum. Bilmeyenler için belirtmekte fayda var ki bu adam sadece Kıbrıs için değil sözde dünya için federalizmi savunan bir tip olarak kendini lanse etmekte. Ve Rojava, dünya üzerindeki bütün federalistlerin taptığı bir yapı, bir denemeydi Türk işgaline kadar. Ağzından Rojava ile ilgili bir söz duyduk mu bu adamın.

Tabii ki hayır. Kendini Türkiye’de paralı konferanslara konuşmacı çağıran arkadaşları şuanda Türk rejiminin zindanlarındayken Avrupa Parlamentosu’na Türkiye’nin AB adaylığını desteklemek için gideceğini söyleyebilen bir hamam böceğinden daha söz ediyoruz çünkü.

Amerikalı devrimci ve halk müzisyeni Phil Ochs’un, Amerika’nın Dominik Cumhuriyeti işgalini anlattığı bir şarkısı bana hep Kıbrıs’ı, özellikle de işgal bölgesinde hiçbirşeye karışmadan, işgale işgal bile diyemeden yaşayan “barışçıları” hatırlatır.

Bağımsızlık mücadelesine katılmayıp “kapı aralığından kimin kazandığını görmeye çalışan korkaklar ve fahişeler” olarak betimlediği bu güruhu kendi memleketimizde temsil eden insanların kimler olduğunu böyle zamanlarda bir kez daha görebiliyorum.