Erdoğan’ın “demokrasi şölenine” figüran oldunuz

Oz Karahan

Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (19.10.2020) – Erdoğan’ın dünkü “demokrasi şölenine” oyları ve yürekleri ile katkı koyan Kıbrıslıları tebrik ederim(!).

Şimdi Kıbrıs’ın işgal bölgesinde gerçekleşen “seçimlerde” Kıbrıslıların iradesi ortaya çıkmış gibi susun ve her zamanki gibi korkak bir şekilde köşenize çekilip homurdanmaya devam edin.

Ama siz “cevap irade” demiştiniz değil mi?

İradenize müdahale mi var?

Evet…

Ama bu müdahale, TC Elçiliği tarafından dağıtılan paralar ve verilen direktiflerle yapılmadı, çünkü bunlar size değil işgal bölgesindeki illegal yerleşik Türklere yapıldı…

TC televizyonlarından Kıbrıslılara veya adayınıza hakaretler edilerek de yapılmadı. Eğer hakaret ile iradenize müdahale edilebileceğini söylüyorsanız yazık size. Bu programların amacı Türkiye kamuoyunu ve yine illegal yerleşik Türkleri yönlendirmekti…

TC’nin kendi çıkarları için bir adayı desteklenmesi de bir müdahale değildir. Çünkü müdahale olsaydı 2010 yılında Derviş Eroğlu yerine Mehmet Ali Talat göğüslerdi ipi.

Çünkü Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki müdahale bu söylemeye cesaret edebildiğiniz yalanlar kullanılarak yapılmıyor.

Bu adayı tamamıyla kolonize etmek amacıyla Türkiye tarafından gönderilen ve “vatandaş” yapılan illegal yerleşikler tarafından yapılıyor.

Evet, bu durumun yeni bir şey olmadığını ben de biliyorum.

Ama yeni olan şey 1974 yılından bugüne Kıbrıslıların KKTC vatandaşları içinde ilk defa azınlık olmasıdır.

Ve bu gelişme de 2015-2020 yılları arasında yapılan onbinlerce vatandaşlıktan sonra gerçekleşmiştir.

Yani Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı sırasında…

Artık kabul edin ki bugünden itibaren zaten tehlike altında olan Kıbrıslının iradesi tamamıyla ve geri gelmeyecek şekilde ortadan kalkmıştır mevcut KKTC düzeni içerisinde.

Neden mi?

Kıbrıslıların KKTC vatandaşları içindeki oranı yüzde 35’tir.

Adanın işgal bölgesindeki nüfusa göre oranı ise yüzde 10…

İşte bu sebepten eğer “iradenize” bir saldırı arıyorsanız bu saldırı son birkaç aydır Türkiye medyasında söylenen zırvalar değil, topraklarınıza zehir salan illegal yerleşik Türklerdir.

Daha önce de defalarca söyledim…

Bu işgal topraklarında, Türkiye her zaman iki adım ileri, bir adım geri stratejisi ile Kıbrıslılara sosyal, kültürel ve ekonomik baskılar uygulamıştır.

Bunu yapmasındaki en büyük neden ise dünyayı ayağa kaldırmadan “nüfus mühendisliği” gibi savaş suçlarını işleyebilmekti.

Yani merak etmeyin…

Bugün işgal bölgesinde oy kullanan kişilerin ezici çoğunluğu illegal yerleşik Türkler olduğu için müdahale dozunu biraz daha arttırsa da, sizi demokrasi şölenleri için kullanmaya devam edecektir.

Ve her zamanki gibi, burada herşeyi söylemenize izin vardır.

“İşgal” demenize bile…

Ancak Türkiye’nin işgal stratejisinin omurgasını oluşturan “illegal yerleşiklere” karşı ağzınızı açmaya cesaret ederseniz, bedel ödersiniz, canınızı yakarlar.

Şimdi seçim sonucuna üzülerek, kendinizi aranızda Akıncı’ya oy vermeyen satılmışlar olduğu doğrultusunda kandırarak avutmayın.

Bu sahte seçimde Kıbrıslıların hemen hepsi oyunu Akıncı’ya verdi.

İtiraf etmeye korktuğunuz şey, iradenizi elinizden alan şey AKP’nin adadaki çalışmaları ya da aranızda olan üç-beş çürük elma değil, bu illegal yerleşiklerin olduğudur.

Bu duruma korkaklığınız sebebiyle sesinizi çıkarmadığınız müddetçe daha çok üzülmeye devam edeceksiniz.

Ve size bir haberim var…

Bu savaş suçuna ve Kıbrıslıları bitirecek plana, çakma solcu hümanizm klişelerinin arkasına saklanarak sesinizi çıkarmadığınız sürece, iradenize de, benliğinize de, çocuklarınızın geleceğine de tecavüz edilmeye devam edilecek.

Ve size bu adada yaşayabilmeniz için işgalci tarafından biçilen “cariyelik” rolünüz de öyle…